26 Aralık 2009 Cumartesi

06 Aralık 2009 Pazar, Ünye - Fokfok

Aralık ayının son haftasındayız. Önümüzdeki hafta ortasında 2009'a veda edeceğiz. Dolayısıyla kış mevsiminin ilk ayı bitmiş olacak...

Tam bu noktada içimizi ısıtacak bir görüntü...

Sevgili arkadaşımız Osman Nuri Öz'den görüntülü bir mesaj var (Hadi bu sefer "tam" yazalım ismini)... Çekimi yapan kameraman Adnan Kalaycı.

Yönetmen, yapımcı, senarist ve baş oyuncu Osman Nuri Öz.

Mesajını izleyiniz...

26 - 12 - 2009 Cumartesi... Varilci

13 Kasım 2009 Cuma

12 Kasım 2009 Perşembe

Denizin Cazibesi

11.11.2009 Osman Öz ve deniz...

11.11.2009 Adnan Kalaycı

Ünye'de deniz sezonunun son kahramanları...

Tarih: 11 Kasım 2009 Çarşamba
Yer: Fokfok - Ünye
Çekim ve ses: Osman Öz

5 Haziran 2009 Cuma

GEL VE GÖR


ÜNYE ÇEVRESİNDE ÖNEMLİ GEZİ DURAKLARI

Arkeolojik çalışmalar ve buluntular açısından Karadeniz Bölgesi oldukça fakirdir. Ünye ve çevresi bu bölgenin belki de en şanslı yerleşim alanıdır. Ünyeli bilim adamı, etnograf Prof. İsmail Kılıç Kökten’in de katkılarıyla Ünye’den Anadolu Medeniyetler Müzesi’ne kazandırılan onlarca arkaik eser mevcuttur. Yapılan kazılar sonucu Milattan 15 bin yıl önce Ünye’de toprağa yerleşik hayatın başladığı anlaşılmıştır. Tarih sahnesinde sırasıyla Kaşkalar, Hititler, İskitler, Kimmerler ve khalipler bölgemizde egemenlik kurmuşlardır.
MÖ. 4. Yüzyılda Khalipler olarak adlandırılan topluluğun, Yason burnu ile Terme Irmağı arasında yaşadığı ve demiri ilk işleyen kavim oldukları bilinmektedir. MÖ. 370 Yıllarında bölgede koloniler kurmaya başlayan Yunanlılardan sonra yerel halklar bölgedeki etkinliklerini giderek kaybetmişlerdir. Daha sonra Perslerin, İskender İmparatorluğunun, Pontus Devletinin, Roma ve Bizans hakimiyetinin ardından 1299 yılında Türklerin eline geçmiştir.
Büyük Selçuklu Devletinin 1080 yılında Anadolu’ya hakim olmasıyla başlayan süreçte sırasıyla; Danişmentliler, Anadolu Selçukluları, Canik Beylerinden Emiroğulları tarafından fetholunmuş ve ardından 1461 yılında Osmanlı Devletinin idaresi altına girmiştir.

Oldukça eski ve köklü bir tarihe sahip olan Ünye, Türk fetihlerinden sonra bünyesindeki zengin kültürel yapıyı daha da geliştirmiştir. Etnik, folklorik öğeler nesilden nesile taşınarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Tarihte yaptığımız bu yolculuğun ilk ve en önemli durağı Ünye Kalesi’dir. Restorasyon çalışmalarının sürdüğü Ünye Kalesi, Çaloğlu Kalesi olarak da anılmaktadır.

KALELER

Ünye Kalesi: Ünye – Niksar karayolunun 6. Kilometresinde yer alan, volkanik bir tepe üzerine kurulan kalenin Pontus Kralları Mithridateslerden ilki yahut ikincisi tarafından inşa edildiği sanılmaktadır. Çok sayıda kaya mezarları bulunan kalenin girişinde, on metre yükseklikte bulunan tetrasil kaya mezarı, üç metre genişliğinde ve iki metre uzunluğundadır. Karadeniz sahilinde benzeri bulunmayan mezarın üst kısmında üçgen kalınlığın üç noktasında kabartma figürler vardır. Sağ uçtaki kartal kabartması iyi korunmuş durumdadır. Osmanlı döneminin sonlarına kadar kalede asker istihdam edilmiştir.

Gençağa Kalesi:İkizce ilçesi Kale Köyü sınırlarında sarp bir kaya kütlesine kurulmuş olup, üzerinde kaya mezarı mevcuttur. 13. Yüzyılda Hacıemir Beyliği tarafından da kullanılan kalede dört adet su sarnıcı bulunmaktadır.

Kevgir Kalesi: Kergürk Kalesi olarak da bilinir. Akkuş Alan köyü ile Tokat Erbaa ilçesi sınırındadır. Yöreye hakim geniş bir kaya kütlesi üzerinde kurulmuştur. İki odalı kaya mezarı, üç adet tüneli mevcuttur.


Esen Kale:Ünye’ye 15 km. mesafede, Keş Köyü Hozan Pazarı’ndadır. Surlarının önemli bölümü savaşlar ve doğal koşullar nedeniyle yıkılmıştır. Giriş bölümünde ve zirvede görülen sur kalıntılarından, oldukça geniş bir bölgeye hakim büyük bir kale olduğu anlaşılmaktadır.
Erenyurt Kalesi: Ünye Erenyurt’ta bulunan kale benzerlerine oranla küçük olmasına rağmen diğer kalelerle irtibatlı olması nedeniyle askeri – stratejik önemi vardır.


Çıngırt Kalesi: Fatsa Yapraklı Köyü ile Ünye Kavaklar Mevki sınırındadır. Kaya blokları üzerinde dehliz, kaya mezarları, nişler, duvar kalıntıları bulunan antik bir yerleşim bölgesidir.
Bolaman Kalesi, sahilde zincirleme kurulan gözetleme ve karakol amaçlı bir dizi kaleden biridir. Ayakta kalan; Eynesil, Espiye ve Tirebolu gibi ender örneklerden biridir. Ünye sahilinde Kalabuzu (Kalebozuğu) olarak bir zaman önce Yüzüncü Yıl Parkı’nda var olduğu sanılan kale de aynı örnektendir.
Bölgemizdeki diğer kaleler; Ulubey Çubuklu Kalesi, Kumru Kuşnefak Kalesi, Gölköy Kalesi, Mesudiye Kaleleri (Kaleköy Kalesi ve Meletios Kalesi) ve Çatalpınar Göllerköyü Kalesi olarak sayabiliriz.

KAYA MEZARLARI:


Tozkoparan Kaya Mezarları:İlçe merkezine 5 km. mesafede, Çimento fabrikası ardındadır. Mezar girişi oldukça yüksek ve geniştir. Yuvarlak kemerli bir kapıdan derin inişi olan iç içe iki odaya geçilir. Karadeniz Bölgesi’nin en önemli arkaik yerleşim bölgelerinden biridir. Kapsamlı bir kazı yapılması gerekirken, başta defineciler olmak üzere her türlü tehdide açık haldedir.

Balavuz Kaya Mezarı: Ünye’nin Karşıyaka Mahallesi’nde, Dabakhane Deresi üzerinde yer alan kaya mezarı, Ünye Kalesi’yle aynı akarsuyun üzerindedir.

Kadavat Kaya Mezarı:Ünye’ye 25 km. mesafede, Tekkiraz Sırma Köyü’nde bulunan mezarın anıtsal özelliği olup, Helenistik döneme ait olduğu sanılmaktadır.


Mesudiye İlçesi Kaya Mezarları: Yedi ayrı yerleşim bölgesinde 18 kaya mezarı mevcuttur.

Gürgentepe Dikenlice Kaya Mezarları: 9 Adet kaya mezarı, tek odalı olup ölünün konulduğu klineler (seki) mevcuttur.Ayrıca Ulubey’de ve Ordu merkez köylerdeki bazı yerleşim bölgelerinde çeşitli kaya mezarları vardır.
DİĞER TARİHİ MEKÂNLAR:

Kızılkaya Saklı Kiliseler: Ünye Kalesi’ne giden yolun karşı istikametine, kaleden daha yüksek bir tepede yer alan kaya oyuklarıdır. Duvarlarında kilise resimleri kalıntısı vardır.
Ortadoks Rum Kilisesi: Ünye Yalıkahvesi Mevkiindedir. Ünye taşı (kesme taş) kullanılarak yapılan kilisenin inşa tarihi bilinmemektedir. Uzun zaman harabe halinde kalmıştır. Bir dönem elektrik santrali, bugün de düğün salonu olarak kullanılmaktadır.

Ayanikola Kilisesi: Atatürk Mahallesi sahilinde bir ada üzerine kurulan kilisenin bugün duvarlarından çok az bir bölüm kalmıştır.


Saray Cami: 1716 yılında yaptırılan ve 2007 yılında restore edilen cami, Cumhuriyet Meydanı’ndadır. Ünye taşından inşa edilmiştir.


Hacı Osman Ağa Cami Mezar Taşları: Ortayılmazlar Mahallesi’nde toplu halde bulunan eski mezar taşları, incelikli taş işlemeciliği yanında, eski yazı türlerinin değişik örneklerini içermektedir. Karadeniz Bölgesi’nde bir başka benzeri olmayan; tarihi, sanatsal, yazılı belgelerdir. Feneraltı Mezarlığı ile birlikte ele alınmalıdır.



Kabadirek Cami: Tekkiraz Yaycı Köyü’nde bulunana cami, ahşap, geçme tahta ve kalastan yapılmış ve çivi kullanılmamıştır. Bir çok onarımdan geçmiş, duvarlarının bir kısmına sıva yapılmıştır. Caminin karşısında bulunan şadırvan, taş işçiliğinin eski durumunu gösterir., muhtemelen caminin inşası kadar eskidir. Danişment Gazi’nin oğlu Emirgazi, yöreye üç arkadaşıyla birlikte gelir. Şehit düşen arkadaşlarından birinin bu caminin olduğu yerde gömüldüğü rivayet edilir. Caminin çevresinde yer alan mezarlıkların tarihi, Osmanlı öncesi Türk Beyliklerinin akınlarına kadar gider. Arka avluda yer alan bazı mezar taşlarının, Anadolu beyliklerine ait taşlarla benzerlikleri vardır.


Laleli Cami: İkizce’de Akçay Irmağı kıyısında yer alan ahşap cami, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon seferi sırasında yörede kışlarken bu camiyi yaptırdığı rivayet edilir. Ağaç aksamında yapılan tespit, yapının 450 – 500 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. 18. Yüzyılda Lala Mustafa Paşa tarafından İstanbul’dan gönderilen lale motifli kapısı nedeniyle, yerleşim bölgesi Laleli adıyla anılmaktadır.


Yazkonağı Mağarası: Ünye’ye 8 km. mesafede, Yazkonağı Köyü’nde bulunan mağara, sarkıt ve dikitli olup, Karadeniz Bölgesi’nin en uzun mağaralarından biridir.


Şeyh Yunus Türbesi: Ünye’ye 2 km. mesafede Kiraztepe Mevkiindedir. Büyük tasavvuf şairi Yunus Emre’ye izafeten Belediyemizce yaptırılmıştır.



Ünye Surları: Cumhuriyet Meydanı projesi kapsamında temizlenip ışıklandırılan surlar, üzerine inşa edilen Süleyman Paşa’nın yazlık konağı ile birlikte anılır. Ünye’nin simgesi tarihi çınar ağacının yanından Kaşbaşı Mevkiine doğru 200 m. uzunlukta ve 3 ila 4m. yüksekliktedir. Sarayın muhteşem dış görünümü 1847 yılında Ünye’ye gelen Fransız seyyah ve beraberindeki ressam Culyus Laurens tarafından çizilerek günümüze ulaşması sağlanmıştır. Bugün sarayın resimleri Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nin duvarlarını süslemektedir.Güzelliğinden dolayı, kasıtlı olarak 19. Yüzyıl ortalarında yaktırıldığı söylenmektedir.

HAMAMLAR VE TARİHİ SOKAKLAR

Saray Hamamı, “Saray” olarak da isimlendirilen konağa ait hamamdır. 25 yıl öncesine kadar faalken şimdi enkaz halindedir.




Tarihi Bakırcılar Arastası’nın eski halinden bugüne fazla bir şey kalmamıştır. Arastanın yanı başında yer alan Çifte Hamam, 60 yıl önce kullanımdan kaldırılmış, metruk bir şekilde zamanın acımasızlığına terk edilmiştir.Cumhuriyet Meydanı’na bakan Eski Hamam, hamamların içinde en eski yapıdır. Hangi tarihte ve hangi amaçla inşa edildiği bilinmemektedir. Ancak uzun yıllar sürdürdüğü hamam hizmetine, birkaç tamirat ve restorasyonun ardından halen devam etmektedir.Eski Hamam’ın arka duvarı Kadılar Yokuşu’na bakmaktadır. Kadıların ikamet ettiği bu yokuşta tipik Ünye evlerinin bir kısmı bulunmaktadır. Giriş kısmında sundurma, seki, taşlık ve kemerli – sütunlu taş kapılarıyla eski Ünye evlerinin son örneklerindendir.Kadılar Yokuşu’na paralel bir başka yokuş, Hacı Emin Caddesi'dir. Ayakta kalmayı başaran eski Ünye evlerinden biri de yokuşun yarı belinde, koyu yeşil bir bahçenin içindedir. Ahşap işlemeli tavanı, musandrası, kileri, gusülhanesiyle ağaç işçiliğinin ender örneklerini gördüğümüz bu eski evde; gün ışığını günün değişik saatlerinde farklı renklerle içeri yansıtan vitraylı pencereleri görürüz. Sahibesi Meliha Vural’dan müze ev yapılma amacıyla Belediyece satın alınmıştır. 175 Yıllık eski kaptan evi olan bu evin restorasyonuna en kısa zamanda başlanacaktır.

Ü T A G
Ünye Tarih Araştırma Grubu
Ahmet Derya Varilci
Ahmet Kabayel
Temmuz 2008
Yaprak Dergisi